Yalnzlgn Acs / 2019 Nisan

Published: April 1, 2019, 1:53 p.m.

b'Enver Bey, h\\u0131zl\\u0131 ve tela\\u015fl\\u0131 ad\\u0131mlarla i\\xe7eriye
giren insanlar\\u0131 seyretti bir su\\u0308re. Sonra g\\xf6zlerini
iskeletler gibi kupkuru kalan dallar\\u0131yla e\\u011fri
bu\\u0308\\u011fru\\u0308 bir g\\xf6ru\\u0308ntu\\u0308 meydana getiren a\\u011fa\\xe7lara
\\xe7evirdi. Yaz\\u0131n bah\\xe7enin sakinleri olan, \\u015fak\\u0131malar\\u0131yla
dinleyenleri bamba\\u015fka \\xe2lemlere ta\\u015f\\u0131yan
ku\\u015flardan, ipek gibi kanatlar\\u0131nda ola\\u011fanu\\u0308stu\\u0308
desenler ve renkler ta\\u015f\\u0131yan kelebeklerden, tela\\u015fl\\u0131
hareketlerle durup dinlenmeden yuvas\\u0131na
yiyecek ta\\u015f\\u0131yan kar\\u0131ncalardan, her k\\xf6\\u015fesinden
hayat f\\u0131\\u015fk\\u0131ran bah\\xe7eden eser kalmam\\u0131\\u015ft\\u0131.
Bu s\\u0131rada Enver Bey\\u2019in cep telefonu \\xe7ald\\u0131.
Arayan o\\u011fluydu. Bu hafta i\\u015flerinin \\xe7ok yo\\u011fun
oldu\\u011funu s\\xf6ylu\\u0308yor, \\xf6zu\\u0308r dileyerek gelemeyece\\u011fini
a\\xe7\\u0131kl\\u0131yordu.
Ya\\u015fl\\u0131 adam, bu\\u0308yu\\u0308k bir hayal k\\u0131r\\u0131kl\\u0131\\u011f\\u0131 ya\\u015fam\\u0131\\u015f
olmas\\u0131na ra\\u011fmen incinmi\\u015fli\\u011fini belli etmemeye
gayret ederek o\\u011flunu teselliyle etmeye \\xe7al\\u0131\\u015ft\\u0131:
\\u201cOlsun evlad\\u0131m. Biliyorum, ge\\xe7erli bir mazeretin
olmasa, bekletmez gelirdin.\\u201d
Telefonu kapat\\u0131rken i\\xe7indeki u\\u0308mit k\\u0131r\\u0131nt\\u0131lar\\u0131n\\u0131
da yitirdi\\u011fini g\\xf6ren Enver Bey, hicran
soluklayan g\\xf6zler ve buruk bir kalple bah\\xe7eyi
daha farkl\\u0131 bir g\\xf6zle incelemeye ba\\u015flad\\u0131. \\u015eimdi
kendi h\\xe2li ile bu \\u0131ss\\u0131z mek\\xe2n\\u0131 \\xf6zde\\u015fle\\u015ftiriyor,
kalbindeki yaras\\u0131 daha da bu\\u0308yu\\u0308yor, i\\xe7ini kanat\\u0131yordu.
Kendisinin de bir zamanlar c\\u0131v\\u0131l c\\u0131v\\u0131l bir
hayat\\u0131 yok muydu? Belli ki o zamanlar \\xf6mru\\u0308nu\\u0308n
yaz mevsimini ya\\u015famaktayd\\u0131. \\xc7ocuklar\\u0131n\\u0131n
c\\u0131v\\u0131lt\\u0131l\\u0131 sesleriyle odalar\\u0131n\\u0131 doldurdu\\u011fu yuvas\\u0131nda
huzur soluklar, evinin bacas\\u0131ndan bile
mutlu dumanlar tu\\u0308ttu\\u0308\\u011fu\\u0308nu\\u0308 du\\u0308\\u015fu\\u0308nu\\u0308r, du\\u0308nyan\\u0131n
en talihli insan\\u0131 oldu\\u011funa inan\\u0131rd\\u0131.
Keyi\\U001003d0le yedikleri ak\\u015fam yemeklerini bu\\u0308yu\\u0308k
bir \\xf6zlemle hat\\u0131rlad\\u0131. Uzun k\\u0131\\u015f gecelerinde,
u\\u0308zerinde kestane kavurduklar\\u0131, ekmek k\\u0131zartt\\u0131klar\\u0131
soban\\u0131n etraf\\u0131na toplanarak yapt\\u0131klar\\u0131
sohbetler ne kadar samimi olurdu.
Burnuna, evleri gu\\u0308zel koksun diye soban\\u0131n
u\\u0308zerine koyduklar\\u0131 mandalina kabuklar\\u0131n\\u0131n i\\xe7
bay\\u0131ltan rayihas\\u0131 geldi. O zamanlar internet,
bilgisayar oyunlar\\u0131 olmad\\u0131\\u011f\\u0131 gibi tek e\\u011flenceleri
olan siyah beyaz televizyon ise yaln\\u0131zca bir
kanal\\u0131 g\\xf6steriyordu. Aile dostlar\\u0131yla beraber
i\\xe7tikleri \\xe7aylar ayr\\u0131 bir keyif verirdi.'