Beden ve Ruh Münasebetinde Mikropların Rolü / Mayis 2018

Published: May 15, 2018, 5:29 p.m.

Biyolojik bilimler geliştikçe, muhteşem yaratılışımızla ilgili, her gün akılları durduran yeni bir güzellik daha sahneye çıkıyor. İnsanın kas, kan, kemik ve sinir gibi dokulardan ibaret olan anatomik yapısıyla fizyolojik işleyişi arasındaki yapı ve fonksiyon mükemmelliği zaten çok uzun zamandan beri bilinmektedir. Bugün hiç aklımıza gelmeyen, çok farklı bir yönümüz hakkında ortaya çıkan bilgiler, insanın tabiatın her noktasıyla girift bir bağlantı ve münasebet içinde olduğunu göstermektedir.

Üzerime Gelmeyin, Çünkü Bağırsağımdaki Bakteriler İsyanda!

Bu tür yakınmaları bundan sonra çok dinleyebiliriz. Mikrop ismini verdiğimiz, gözle görülemeyen ve vücut hücrelerimizden çok daha küçük olan bakteri, protozoa ve mantar gibi canlıların topluluğu (mikrobiyota)vücudumuzun sindirim borusu başta olmak üzere solunum yolları ve derimizin her tarafında yaşamaktadır. Normal olarak vücudumuzun iç ve dış çevre şartları aşırı derecede değişmediği müddetçe bedenimizi saran bu mikrop topluluklarıyla dostça geçiniriz, yani bizim hasta olmamıza sebep olmazlar. Son zamanlara kadar mikropların sadece üşütünce zatürre, bronşit, sinüzit gibi hastalıklara sebep olduğunu biliyorduk. Ancak son yapılan çalışmalar, vücudumuzun sakinleri olan bu görünmeyen minik varlıkların, bütün anatomi ve fizyolojimizle beraber genlerimize, sinir sistemimize, bağışıklık sistemimize ve ruh durumumuza da ciddi şekilde tesir ettiğini göstermektedir.

İlk ipuçlarından sonra yapılan yeni mikrobiyolojik araştırmalar da bedenimizde ikamet eden mikroplarımızın çevre şartlarına uyum göstermemize vesile olan bağışıklık sisteminin düzenlenmesinde, beynin aktivitelerinde ve genetik sistemimizde bile rolü olduğu fikrini desteklemektedir. Hatta bu canlıların, genetik yapının işleyişine, hücrelerimizdeki sabit genom programında rol olan bazı genlerden bile daha fazla katkıda bulunduğunun anlaşılması, insanın davranışlarına bile tesir eden, biyolojik disiplinlerin ötesinde neticelere sebep olabildiğini göstermektedir.